ALÂEDDÎN HALVETÎ
Hak âşıklarından. İsmi Alâeddîn’dir. Osmanlı sultanlarından Fâtih Sultan Mehmed Han devrinde yaşadı. Doğum târihi kesin olarak bilinmemektedir. Karaman, Lârende’de vefât etti. Târihi kesin belli değildir.
Alâeddîn Halvetî, Seyyid Yahyâ Halvetî hazretlerinin sohbetlerinde yetişip kemâle geldi, olgunlaştı. Cezbe, Allah aşkıyla kendinden geçme hâli çok olurdu. Bakışları çok tesirliydi. Bir bakışını görenlerin aklı başlarından giderdi. Kimin kulağına eğilip bir söz söylese, Allah aşkından bayılır, kendinden geçerdi.
Bursa’da Kaplıca Medresesi müderrislerinden Mevlânâ Ali Arabî, Alâeddîn Halvetî’nin vecd hâlini inkâr etti. Birgün Alâeddîn Halvetî ile bir mecliste karşılaştı. Alâeddîn Ali onun kulağına bir şeyler söyledi. O zaman Ali Arabî bayılıp düştü. Uzun süre kendine gelemedi. Kendine gelince, hatâsını anlayıp Alâeddîn Ali’den özür diledi ve ona bağlanıp Halvetiyye yoluna girdi.
Alâeddîn Ali İstanbul’a gittiğinde orada halktan ve devlet adamlarından insanlar sohbetine koşup talebe oldular. Bu kalabalık o kadar çok oldu ki, İstanbul’dan uzak bir yerde bulunması ve orada ikâmeti uygun görüldü. Fâtih Sultan Mehmed Han tarafından Gâzi fermânı ile Karaman diyârında ikâmete memur edildi. Alâeddîn Halvetî hazretleri vefâtına kadar burada sohbetleriyle çok kimselere hak yolu gösterdi.
KAYNAKLAR
1) Şakâyık-ı Nu’mâniyye Tercümesi; s.281
2) Tâcü’t-Tevârih; c.5, s.202