AKYAZILI SULTAN
Rumeli velîlerinden. Doğum târihi ve yeri belli değildir. Hayâtı hakkında fazla bilgi yoktur. Hacı Bektâş-ı Velî’nin sohbet ve derslerinde yetişti. İcâzet aldıktan sonra hocasının emri ile Rumeli’nin fethi ve orada İslâmiyeti yaymak için şimdiki Bulgaristan’ın Varna şehri civârına yerleşti. Burada insanlara Allahü teâlânın emir ve yasaklarını anlattı.
Bir gün Akyazılı Sultan, Batova Vâdisinde talebeleri tarafından pişirilen kebabı yedikten sonra çubuğunu yere dikince, Allahü teâlânın izni ile bir kestane ağacı oldu ve o anda meyve verdi. Akyazılı Sultan; “Bu ağacın meyvesi kendi yurdumuzun koruğudur. Gölgesi ise mekânımızdır.” buyurdu. Kırk yıl süreyle o ağacın gölgesinde ibâdet etti. Her kimin atı sancıya veya kızıl kurt hastalığına yakalansa, o ağacın kestanesinden yedirince şifâ bulurdu.
Kaynaklarda hakkında fazla bir bilgiye rastlanmayan Akyazılı Sultan, Sultan İkinci Murâd devrinde vefât etti. Kestane ağacının dibine defnedildi. Daha sonra üzerine çok güzel bir türbe inşâ edildi. Günümüzde türbe ayakta olup, hıristiyan halk tarafından da ziyâret edilmektedir.
KAYNAKLAR
1) Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesi; c.3, s.349
2) Varna ileBalçık Arasında Akyazılı Sultan Tekkesi (Semâvi Eyice)
3) Osmanlı Mîmârî Eserleri (Ayverdi); c.4, s.16