İmam Ali türbesi veya kabirini açıklamadan önce biliyorsunuz ki, Hz Ali dört halifeler’den büyük bit sahabeydi. Ayrıca Hz. Ali sevgili Peygamberimizin amcası Ebu Talib’in oğludur. Peygamberimiz Hz Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi vessellem efendimizin damadıydı. Kızı Hz Fatma’nın eşi Hz Hasan ve Hüseyinin babalarıydı.
Hz. Ali (ra) 599 yılında (hicretten 23 yıl önce) Receb ayının 13. gününde Mekke´de Kabe´nin içinde dünyaya geldi. Babası Peygamberimizin (Sav) amcası Ebu Talib, annesi ise Esat Kızı Fatime´dir.
Hz. Ali Kufe’de bir camide ibadet ederken bir Harici olan Abdurrahman İbn-i Mülcem tarafından yaralandı. Hz. Ali iki gün kendi evinde yattıktan sonra, 661 yılında 63 yaşında iken (hicretin 40. yılı) Ramazan ayında şahadete erişti.
Bilindiği gibi Hz. Ali (kav) Hâricilerden Abdurrahman bin Mülcem tarafından şehid edilmiştir. Kesin olarak nerede med-fun olduğu belli değildir. Kimi Kûfe’nin emirlik binâsmda, kimi Rahbetü’l-Kûfe denilen yerde, kimi Neceftedir dediler. bazılarına göre onu Medine’ye götürülmek üzere bir sandık içine koyarak deveye yüklediler. Tay kabilesinin toprağına varınca kabile mensuplan deveyi gasp edip kestiler, Hz. Ali’yi de orada defn ettiler. Kabrini gizli tutmaktan gaye onu Hâricî’lerden korumak idi. Çünkü belli bir yerde defn etseydiler Hâricîler kabrini kazıp cesedini çıkaracaklardı (183).
Şii’lere göre Hz. Ali (kv) Necef şehrinde medfundur. Kabir orada ziyaret edilmektedir. Bazı muhakkiklere göre de Necef şehrindeki kabir al-Mûğire bin Şu’be’nin kabridir. Hz. Ali’nin değildir. Bu kabrin Hz. Ali’ye nisbeti hicretten üçyüz sene sonra olmuştur.