Ümmü Hânî, mert, cesûr ve dürüst ahlâklı bir hanımdı. Şairlik yönü de vardı, Hitabeti de çok güçlüydü. Haşimi neslinden olup fazilet sahibi bir hanımdır. Ümmü Hani lakabıyla meşhurdur. Ümmühânî (r.anhâ) hazretlerinin babası Resûlullâh Efendimizin (s.a.v.) amcası Ebû Tâlib, vâlidesi de Resûlullâh’ın pek sevdiği yengesi Fâtıma binti Esed’dir.
Hazreti Ümmü Hâni ( radıyallahü anha ) çok ibâdet eder, nafile oruç tutmayı çok severdi. Ümmü Hânî (r.anhâ) mevlid-i nebî menkıbelerinin Mîrâc bölümünde devamlı ismi anılan bir bahtiyar hanım sahâbidir.
İsmi ve nesebi: Ümm Hani bt. Ebi Talib b. Abdulmuttalib b. Haşim el-Haşimiyye. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in amcasının kızıdır. İsminin Fahite, Fatıma veya Hind olduğu söylenmiş olup en meşhuru ilkidir. Hubeyre b. Amr b. Aiz b. Ömer b. İm-ran b. Mahzum el-Mahzumi’nin hanımı idi.
İbnu’l-Kelbî, İbn Abbas radıyallahu anhuma’dan rivayet ediyor: “Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Ebu Talib’e Umm Hani için dünür olmuştu. O sırada Hubeyre de dünür oldu. Ebu Talib kızını Hubeyre ile evlendirdi. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Ebu Tâlib’i bu yüzden eleştirince şöyle dedi:
“Ey kardeşimin oğlu! Biz kız vererek akrabalık kurduk. Kerîm, kerîme denk olur.” Sonra İslâm Ümmü Hani ile Hubeyre’nin arasını ayırdı. Peygamber ona talib olunca şöyle dedi:
“Vallahi ben seni cahiliyede iken de severdim. İslâm’da nasıl sevmeyeyim? Fakat ben çocukları olan bir kadınım. Çocuklarımın seni rahatsız etmelerini istemiyorum.” Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem de şöyle buyurdu:
“Deveye binen kadınların en hayırlısı, Kureyş kadınlarıdır. Onlar çocuklarına çok şefkatli, kocalarına karşı da çok itaatkârdırlar…”781
İbn Sad, sahih isnad ile Şa’bî’den rivayet ediyor: “Peygamber, Ümmü Hanî’ye evlilik teklif edince şöyle dedi:
“Ey Allah’ın Resülü! Sen bana kulağımdan ve gözümden daha sevimlisin. Koca hakkı büyüktür. Kocama koşarsam bazı işlerimi ve çocuğumu ihmal edeceğimden, çocuğuma yönelirsem koca hakkını ihmal edeceğimden endişe ediyorum…”
Ebu Nevfel b. Ebi Akrab yoluyla gelen rivayette şöyle geçer; Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem ona evlenme teklif ettiğinde önünde iki çocuğu vardı. Şöyle dedi:
“İşte şunun süt emmesi, şunun da yanımda yatması seni rahatsız etmeye yeter.” Hadisin devamını zikretmiştir. Bu iki rivayet de mürseldir.
Es-Süddî — Ümmü Hani’nin azatlısı Ebu Salih tarikiyle gelen rivayet şu şekildedir: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, Ümm Hani’ye dünür olmuştu. O da dedi ki:
“Ben dul bir kadınım” Oğulları, Ummu Hâni’nin kendisini Resûlullah’a arz ettiğini öğrenince şöyle dediler:
“Şimdi olmaz, çünkü Allah Te’âla şu ayeti indirdi:
“Ey peygamber! Mehirlerini verdiğin eşlerini, Allah’ın sana ganimet olarak verdiği cariyeleri, seninle birlikte hicret eden amcanın kızlarını, dayının kızlarını ve teyzelerinin kızlarını sana helâl kıldık” (Ahzab, 50) Ummu Hâni kendi kendine şöyle dedi:
“Ben onunla birlikte hicret eden kadınlardan değilim.”
Ebu Ömer (b. Abdilberr) dedi ki: Mekke fethedildiği zaman Hübeyre Necran’a kaçtı. Bu konuda firarındaki mazereti dile getiren bir şiir söylemiştir. Bu, Ümmü Hani’ye ulaşınca müslüman oldu ve o da bir şiir söyledi. Ondan Anır isimli oğlu ile ismiyle kün-yelendiği oğlu vardı.
Ümmü Hani radıyallahu anha’nm Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’den rivayet ettiği hadisler Kütüb-ü Sitte’de ve başka hadis kitaplarında mevcuttur. Kendisinden; oğlu Ca’de, onun oğlu Yahya, torunu Harun, azatlıları; Ebu Murre ve Ebu Salih, amcasının oğlu Abdullah b. Abbas, Abdullah b. El-Haris b. Nevfel el-Haşimi, oğlu Abdullah, Abdurrahman b* Ebi Leyla, Mu-cahid, Urve ve başkaları rivayette bulunmuşlardır.
Tirmizi ve başkaları onun Ali radıyallahu anh’den sonra yaşadığını söylemişlerdir.