Ahmed b. Hanbel, Ummu’d-Derda el-Kubra’nın isminin Hayre bt. Ebi Hadred olduğunu söylemiştir. İbn Ebi Hayseme’nin Yahya b. Main’den rivayetine göre o da böyle demiştir. Ebu Hadred’in isminin de Abd olduğunu söylemişlerdir. Ümmü’d-Derda es-Sug-ra’nın isminin de Huceyme olduğunu belirttiler. Başkaları ise Cuheyme’dir dediler.
Ebu Ömer dedi ki761: “Ümmü’d-Derda el-Kübra kadınların faziletlilerinden, akıl sahiplerinden ve görüşüne başvurulanlarından idi. Çok ibadet ederdi. Ebu’d-Derda radıyallahu anh’den önce, Osman radıyallahu anh’m halifelik döneminde Şam’da vefât etmiştir. Peygamber’den ve Ebu’d-Derda radıyallahu anh’den hadis ezberlemiştir. Kendisinden tabiinden bir topluluk rivayette bulunmuşlardır. Onlardan bazıları: Meymun b. Mihran, Safvan b. Abdil-lah ve Zeyd b. Eslem’dir. Ümmü’d-Derda es-Sugra’ya gelince, sa-habeliğine delalet eden bir haber bilmiyorum. Ondan gelen haberlerden birisi; Muaviye radıyallahu anh’ın ona Ebu’d-Derda’dan sonra talip olduğu, fakat onun kabul etmediğine dair haberdir.”
Derim ki: Ebu’z-Zahiriye de Cubeyr b. Nufeyr’den, o da Um-mu’d-Derda’dan şöyle rivayet etmiştir: Ümmü’d-Derda radıyalla-hu anha, Ebu’d-Derda radıyallahu anh’e:
“Sen bana dünyan için talip oldun. Ben seni ahrette senin olmam için istiyorum” dedi. Ebu’d-Derda radıyallahu anh de ona:
“O halde benden sonra evlenme” dedi. Ebu’d-Derda r.anh’m vefatından sonra onu Muaviye istedi fakat kabul etmedi. O da ona:
“Oruç tutman gerekir” dedi. İbn Asakir Ümmü’d-Derda radı-yallahu anha’nın hâl tercemesinde geniş bilgiler vermiştir. Ebu
Ömer (b. Abdilberr) sadece Ümmü’d-Derda el-Kübra r.anha’dan rivayette bulunduklarını zikretmiştir. Bu yanılgıdır. Zira Meymun b. Mihran dışında zikrettiği raviler ancak Ümmü’d-Derda es-Sug-ra radıyallahu anha’dan rivayet etmişlerdir. Zira Meymun b. Mihran, Ümmü’d-Derda el-Kübra r.anha’ya yetişmiş ve ondan rivayet etmiştir. El-Mizzi ve başkaları da böyle demişlerdir.
İbn Mende şöyle demiştir: “Hayra Ümmü’d-Derda r.anha’nın isminin Huceyme olduğu söylenmiştir. Îbnu’l-Esir762 buna karşı çıkmış ve Ali b. El-Medini’nin şöyle dediğini nakletmiştir:
“Ebu’d-Derda radıyallahu anh’ın iki hanımı vardı. Her ikisine de Ümmü’d-Derda denilirdi. Bunlardan birisi Peygamberi görmüştü. O da: Hayra bt. Ebi Hadred’dir. Diğerinin adı Huceyme el-Vasıbiyye olup Peygamberin vefatından sonra evlenmiştir. Ebu Mushir: “İkisi birdir” diyerek yanılmıştır.
îbn Makula dedi ki: “Ümmü’d-Derda el-Kübra sahabedendir. Ebu’d-Derda radıyallahu anh’den önce vefât etmiştir. Muaviye ra-dıyallahu anh’ın talip olduğu es-Sugra’dır. İbn Mende, Ümmü’d-Derda radıyallahu anha’dan şu merfu hadisi rivayet etmiştir:
“Meymun b. Mihran’dan: “Ümmü’d-Derda’ya dedim ki:
“Peygamber’den işittiğin bir şey var mı?” o da şöyle dedi:
“Evet. O mescitte otururken girdim ve şöyle buyurduğunu işittim: “Mizan’ı güzel ahlak gibi doldurup ağır basan bir şey yoktur.”
Taberanî763 Ümmü’d-Derda radıyallahu anha’dan rivayet ediyor: “Bir gün hamamdan çıktım ve Resûlullah ile karşılaştım.
“Nereden geliyorsun ey Ümmü’d-Derda?” dedi. Ben de:
“Hamamdan geliyorum” dedim. Buyurdu ki:
“Sizden hiçbir kadın yoktur ki elbisesini annesinin veya kocasının evinin dışında çıkarsın da, kendisiyle Allah arasındaki bütün perdeleri yırtmış olmasın.”764 İsnadı cidden zayıftır.765