Dört büyük melekten biri. Kıyâmet kopacağı vakit sûr denilen boruya üfürmekle vazîfeli olan melek. En büyükleri Hazreti Cebrail, Mikail, İsrafil ve Azrail aleyhimüsselamdır.
İsrafil aleyhisselam, “ihya” fiilinde görevlidir. Rabbimizin “hayat verme” ile ilgili emir ve iradesini uygular. Özellikle bahar aylarında görülen dirilişte “muhyi” ismine vesile olur. Ölümden sonraki dirilişimizde de yine bu melek vazifelidir.
En büyük görevi, kıyametin kopmasına ve insanların tekrar yaratılmasına vesile olacak olan “Sûr”a üflemek, insanlara “nefh-i ruh” etmek (bedenlere ruh üflemek) ve onları haşir meydanına çağırmaktır.
Kıyametin kopmasından bahseden âyetler, kâinatta çok büyük değişimlere sebep olacak bu hâdisenin sûra ilk üflenmesiyle başlayacağını, ikinci üfleyişle de herkesin diriltilip mahşere gitmeye hazır duruma getirileceğini ifade eder.
İsrâfil aleyhisselâm Sûr’a iki defâ üfürecektir. Birincisinde Allahü teâlâdan başka her diri ölecektir. İkincisinde hepsi tekrar dirilecektir. (Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî)
İsrâfil aleyhisselâm Sûr’a üfürünce Sûr’dan büyük bir ses çıkacak ve yedi kat göklere ve yerin her tarafına ulaşacaktır. İşitenlerin hepsi yerde olsun göklerde olsun ölecektir. Vasiyetlerini bile edemezler. Çarşıda olanlar evlerine dönemezler. (İmâm-ı Birgivî)
İsrâfil (a.s)’ın ve diğer meleklerin kadrinin yüceliğinden dolayı Hz. Peygamber (s.a.s) bazen onların ismi ile dua etmiştir. Hz. Peygamber (s.a.s) gece namazına kalktığında şöyle dua ederdi; “Ey Allah’ım, Cebrâil, Mikâîl ve İsrâfil’in Rabbi, göklerin ve yerin yaratıcısı, gaybı ve şehâdet âlemini bilen. Sen kullarının arasındaki ihtilaflar hakkında hüküm sahibisin. Beni izninle ihtilaf edilen şeylerde hakka kavuştur. Sen dilediğini sırat-ı müstakim’e kavuşturursun (Müslim, Müsafîrûn, 200).
Kur’ân’da İsrafil Aleyhisselam
Kur’ân İsrafil Aleyhisselâmın su’ru ile kıyamet saatinin başlayacağını çeşitli âyetlerde bildiriyor:
1- İsrafil’in su’r’u kıyamet saatini bildiriyor:
“Sûr’a üfürüleceği ve Allah’ın dilediği kimselerden başka, göklerdeki herkesin, yerdeki herkesin korkuya kapılacağı günü hatırla.”4
“Kıyâmet günü ne zamanmış?” derler. Gözler kamaştığı, ay tutulduğu, güneş ve ay bir araya getirildiği zaman. İşte o gün insan, “Kaçacak yer neresi?” der. Hayır; sığınılacak hiçbir yer yoktur. O gün varılacak yer, ancak Rabbinin huzurudur. Yaptığı ve yapmayıp geri bıraktığı her şey o gün insana bildirilir.”5
“Sûr’a bir defa üfürüldüğünde, yeryüzü ve dağlar yerinden kaldırılır, birbirine defalarca çarpmakla darmadağın edilir. İşte o zaman olan olmuştur. Gök yarılmış, intizamından çıkmıştır.”6
2- İsrafil’in Sûr’u bütün canlıların öleceğini bildiriyor:
“Sûr üfürülür. Ve Allah’ın dilediklerinden başka göklerde kim var, yerde kim varsa düşüp ölür.”7
3- İsrafil’in Sûr’u bütün insanların dirilişini ilân ediyor:
“Sûr’a üflenir ve Allah’ın dilediği kimseler dışında göklerdeki herkes ve yerdeki herkes ölür. Sonra bir daha Sûr üfürülür. Ve onlar kabirlerinden kalkıp bakışırlar. Yer, Rabbinin nûruyla aydınlanır. Levh-i Mahfuz açılır.”8
“Ve Sûr üflenir. Onlar kabirlerinden kalkıp Rablerinin huzuruna koşarlar. “Eyvah bize!” derler. “Yattığımız yerden bizi kim kaldırdı? İşte Rahmân’ın vaadi bu. Meğer Peygamberler doğru söylemişler.” İşte tek bir sestir ki, hepsi birden toplanıp huzurumuza getirilirler.”9