BİR VAKİT NAMAZ TERKETMENİN ACI AKIBETİ
Kendini Allah’a ibâdete adamış âbidlerden biri, bir gün içinden şöyle bir düşünce geçirir: “Bunca yıldır kendimi ibadete verdim, yüce Allah’ın buyruklarının santim dışına çıkmadım. Son olarak bir dua edeyim de, bakalım yüce Allah (c.c.) ibâdet ve tâatim hakkında ne buyuruyor?”
Bu düşünceleri gönlünden geçirdikten sonra abdest alıp iki rekât namaz kılarak ellerini göğe açan âbid şöyle seslenir:”Allah’ım!.. Bunca yıldır ettiğim ibâdet ve tâatimi kabul et. Günahım çok, fakat gösterişim yok; daha fazla ibadet edemediğim için gönlüm yara, sen beni yargıla ey
Allah’ım”
O sırada Allah (c.c.) tarafından bir ses gelir: Ses şöyle demektedir:
“Ey kulum!.. Daha fazla hiç yalvarma, çünkü işlediğin tüm ibadet ve tâatlerini âdi bir paçavra gibi yüzüne çalıyorum.”
Birden üzerine bir kazan kaynar su dökülmüş gibi şaşkına dönen âbid kendini toplar toplamaz, “Ey Allah’ım” der. “Sana karşı ne gibi bir suç işledim acaba?”
“Hayır, sen işlemedin. Fakat karın işledi, sen de rıza gösterdin. Daha doğrusu karının suç işlemesine meydan verdin” diyen Allah cevabını alınca âbid koşar adımlarla eve gelerek öfkeyle karısını karşısına aldı ve durumu kendisine açıkladıktan sonra Allah’a karşı ne gibi bir suç işlediğini sordu, soruşturdu. Kadın hafızasını bir bir yokladıktan sonra suçunu ortaya döktü. Bir gün komşularından birine gitmişti. Tesadüfen orada da eğlence vardı. Eğlenceye dalarak namazını kılmayı unutmuştu. İşte bütün suçu buydu.
Bunun üzerine öfkeden küplere binen âbid hemen daha orada karısını boşadı. Sonra giderek abdest aldı, iki rekât namaz kıldıktan sonra ellerini göğe açarak yüce Allah’a şöyle seslendi: ’’Allah’ım!.. Son kötülüğümü de def ettim. Ettiğim ibadet ve tâatimi kabul et.”
Bu defa Allah (c.c.) tarafından gelen ses, “Kabul ettim, müsterih ol, ey kulum!” diye müjdeliyordu.
Peygamberimiz (s.a.v) diyor ki:
“En iyi amel, beş vakit namazdır, en iyi huy da alçak gönüllülüktür.”