PEYGAMBERİMİZ YOLDAKİ ADAMA NİÇİN SELÂM VERMEDİ?
Peygamberimizin (S.A.V.)’in etrafında pervane gibi dolaşan Müslümanlara sahabe deniyor. Sahabeler, Efendimizin her sözüne dikkat eder, her hareketine önem verirlerdi. Çünkü bu sözlerin hepsi de kesin İslâmî hükümleri bildirir, dini emirleri anlatırdı.
Bir gün Efendimiz, ashabıyla birlikte bir yere gidiyordu. Yol kenarında oturmuş, bomboş duran birini gördüler. Efendimiz adamın yanma gitti. Şöyle üzüntülü bir bakışla baktıktan sonra yoluna devam etti.
Ashab buna hayret etmişti. Zira Efendimiz hiç kimseye selâm vermeden geçmezdi. Ama bu adama selâm vermemişti.
Gittikleri yerdeki işlerini bitirdikten sonra dönmüşİcr. aynı yere yine yaklaşmışlar. Adam yine oturduğu yerde eline bir çöp almış, toprağı karıştırmakla meşguldü. Peygamberimiz adamın hizasına gelince bu defa dönüp tebessümle baktı ve sonra da:
– Esselâmü aleyküm… diyerek selâm verdi.
Bütün hareketlerini dikkatle takip eden ashab merak ettiler. İçlerinden biri sordu:
– Yâ Resûlâllah, buradan biraz önce geçtik, oturan adama kızgın kızgın baktınız. Selâm da vermediniz. Şimdi tebessümle bakıp selâm verdiniz, bunun hikmeti nedir?
Dikkat kesilmiş olan ashab merakla cevabı beklerken, Efendimizden şu sözleri dinlediler:
– Biraz önce buradan geçerken oturmuş bomboş bekliyordu. Onun için selâm vermedim. Ama bu defa hiç olmazsa eline bir çöp almış, toprağı karıştırıyor, onunla meşgul oluyordu. Onun içn selâm verdim.
Dinleyenler hayretle düşünürken, Efendimiz şunları ilâve etti:
Eli kolu sağlam, sıhhati yerinde bir adam bomboş dururken ‘benim kimseye kötülüğüm yoktur demesin. o halinden daha büyük kötülük olamaz.