Devletlerin güçlü olmalarını sağlayan tesirlerin başında herkesin nefsî fedakârlıklarda bulunmaları gerekir. Osmanlı devletinde buna binlerce örnek göstermek mümkündür,
1592 yılında Avusturyalılar Budin’i kuşatmışlardı. Bu durum haber alınınca, yardım için devletin Belgrad’da bulunan onbin kişilik gücü yola çıkarılır. Ordu, Mohaç sahrasına geldiği zaman hafiften başlayan yağmur gittikçe çoğalarak sahrayı bataklık bir hale getirmişti. Ordu levazımatmm ve topların ağırlığı ilerlemeyi zorlamaya başlamıştı. Top arabaları ikide bir çamura saplanıyor, bunları çeken hayvanların gücü, çamurdan çıkarmak için yetmediği zamanlarda, orduya komuta eden Sofu Sinan Paşa ile Mahmud ve Murad Paşalar boyunduruğa girerek topların çamurdan kurtulmasına yardımcı oluyorlardı. Tabii bu durumu gören diğer komutan ve askerler de büyük zevkle ilerlemeyi sağlamak için komutanlardan geri kalmamaya gayret ediyorlardı.
Bu olayı ve bunun gibi nicelerinin bizlere kadar gelmesini sağlayan tarihçi Peçevî Efendi, bu sefer sırasında bizzat hazır bulunduğunu belirterek paşaların kendisine:
“Peçevî Efendi! Padişahın üç vezirinin de boyunduruğa girerek top arabalarını çektiklerini tarihine yaz.” şeklinde takıldıklarını da kaydetmektedir.