BABA DOSTU
Hak ve adâlet Güneşi Hazret-i Ömer (Radıyallahü Anh) “in oğlu Abdullah Mekke”ye çıktığında, nezdindeki deveye binmekten bıkınca üzerinde istirahat edeceği bir merkebi de bulunuyordu. Başına saracağı bir de sanğı vardı…
Bir gün, yine böyle merkeb üzerinde istirahat ediyordu. Bir bedevi çıka geldi. İbn-i Ömer (Radıyallahü Anh) onu görür görmez sordu:
— Sen filânın oğlu filân değil misin?
O:
— Evet, dedi, ben o zatın oğluyum!..
Abdullah (Radıyallahü Anh), derhal binitinden indi merkebini bedeviye verip:
— Al, dedi, buna bin, sarığı da başına sar!..
Arkadaşları Abdullah’ın bu h&line hayret etmişlerdi.
Hayret dolu nazarlarını ona dikip dediler ki:
— Ey iyi adam!.. Allah seni afvetsin, üstünde istirahat edeceğin merkezi bu bedeviye verdin… Bu yetmezmiş gibi, başına sardığın sarığı da ihsan ettin!..
İbn-i Ömer (Radıyallahü Anh) tatlı tatlı gülümsedi:
— Ben, dedi, Nebiler Nebisinin, «İyiliklerin iyisi, insanın babası öldükten sonra, baba dostunu görüp gözetmesidir.» buyurduğunu işittim. Bu bedevinin babası da Babam Ömer (Radıyallahü Anh) “in dostu idi. Onun dostunun oğluna vefa gösterir miyim… (“)
Ne güzel bir ahlâk dersi… İşte onların saffet ve ulviyet dolu kalbleri…