BU DA BENİM GİBİ ÂCİZ BİBİ
Vaktiyle iyi bir adamın bir miktar borcu vardı… Ne var ki, borcunu ödeyecek imkânı da bir türlü bulamıyordu… Bir gün kendi kendine dedi ki:
— Haccac”a gideyim, belki insaf damarım yakalanın da borcumu ödeyecek parayı ondan alırım!,..
Derhal yola koyuldu… Az sonra Haccac”ın saraymm kapısına vardı, kapıdan bir buğu gibi süzülüp içeri girdi…
O da ne?…
Haccac secdeye kapanmış ağlıyordu. Hem o kadar ki, hâcetlerini de Tek ve Ulu olan Allah”a arzetmekteydi…
Bu manzara adamın yüreğini hoplattı. Hemen izi üstüne geri döndü de dedi ki:
— Bu da benim gibi âciz bir kul imiş, ben de onun ilticâ. ettiği zâta ilticâ ederim!…
Haccac başmı secdeden kaldırdığı zaman hizmetçiler:
— Ey Melik, dediler, bir aziz geldi, fakat sizi o halde görünce hemen dönüp gitti…
Haccac emir verdi:
— Onu alıp geliniz!…
Muhafızlar kuş gibi uçup adamı yakaladılar ve huzuruna getirdiler. Haccac:
“““ Ey adam, dedi, söyle bakalım!… Niçin geldin, niçin döndün?
Adam, rüzgârların savurduğu kuru yapraklar gibi tit-reyerek dedi ki:
— Biraz borcum vardı… Ödeyemiyordum, ödemekte bana yardımcı olmanızı isteyecektim. Fakat gördüm ki siz de benim gibi âciz birisiniz… Ben de Rabbi Kerimime iltica eder, O’ndan isterim diyerek geri döndüm!…
Haccac’m ismi kötülüğe bayrak olmuştu… Zâlimliği ile meşhurdu ne var ki, bazan da destanlık çapında iyimler yapıyordu. Bu dertli adama da hemen bin dirhem ihsan etti.
-Ey hoş adam dedi bu paranın yarısı ile borcınu öde
yarısını da çocuklarına naf bil, Haccac”dan bilme!…
Adam bu tecelli karşısında Yüce Allah”a hamdederek oradan uzaklaştı…
Evet, Haccac”m kalbine merhamet suyunu akıtan da ancak Cenâb-ı Hak”tır… O dilemeseydi, kim ne yapabilirdi ki?…