SAĞIRIN HASTA ZİYARETİ
İyi kalpli sağır bir adanı, bir gün komşusunun hasta olduğunu öğrendi. Kendi kendine:
— Ben, dedi, ona gideyim!. Komşum hastalanmış, onun ziyaretini yapmam, hal ve hatırını sormam lâzım… Öyle de, ben sağır bir adamım o da hasta… Sesi çıkmaz, zaten hastaya malûm şeyler sorulur, malûm cevaplar alınır… Ben ona «Nasılsın?» diyeceğim, o «iyiyim, teşekkür ederim» diyecek…
«Ne yiyorsun?» desem, elbet bir yemek ismi söyleyecek; ben de «afiyet olsun» derim… «Doktorlardan kim geliyor?» diye sorsam, bir doktor adı verecek… Ben de «iyi doktordur» derim, olur biter…
Ve sağır komşu hasta adamın kapışma vanp kapıyı çaldı. Onu hemen içeri aldılar. Hastanın başucuna oturup sordu:
— Nasılsın?
Hasta inleyerek cevap verdi:
— Ölüyorum!…
Sağır:
— Oh, oh, dedi, çok memnun oldum!…
Hasta fena halde kızdı:
— Bu ne demek, adam ölümüme memnun oluyorum diyor!…
Sağır kafasında kurduğu sualleri tek tek soruyordu. Bu defa
— Ne yiyorsunuz? diye sordu…
Hasta kızgınlıkla bağırdı:
— Zehir!…
Sağır onun bir yemek ismi söylediğini sanarak dedi
kİ:
— Afiyet olsun!…
Zavallı hasta büsbütün çileden çıktı. Ne var ki, sağuda sormaya devam ediyordu:
— Tedavi için hangi doktor geliyor?
Hastanın artık sabn kararı kalmamıştı:
— Haydi be, dedi, defol!… Azrail geliyor!…
Sağır yine denileni anlamamıştı. Tatlı tatlı gülerek:
— Çok bilgin, tecrübeli bir hekimdir. înşaallah yakında çâresini bulur…
Deyince hasta dayanamadı ve olanca öfkesiyle haykırdı :
— Kahrol!…
Sağır ise komşuluk hakkını yerine getirdiğini düşünerek memnun ve mes”ûd bir halde oradan ayrılıp evinin yolunu tuttu…