HER SELÂMA ON SEVAP
Cennetle müjdeli şanlı sahabi Abdurrahman b. Avf (Radıyallahü Anh) anlatır:
—, Sahabilerden dört veya beş kişi gece gündüz nöbetleşe Resûlüllah”ın hizmetini görmek için yanından ayrılmazlardı… Bir gün sıra bana geldi…
Ben onun mübârek hizmetinde iken Kâinatın Efendisi dışan çıktı. Ben de peşinden gittim. Ensarrn ileri gelenlerinden birinin bahçesine girdiler… Ve hemen namaza başladılar…
Mübârek başlanm secdeye koyup o kadar nam zaman durdular ki, ruhunun kabzedildiğini zannederek ağlamaya başladım. Bunun üzerine secdeden başım kaldırıp beni çağırdılar ve dediler:
— Nen var?
— Ey Allahın Resûlü, dedim, secdeleri öyle uzattınız Irf, ruhunuzun kabzedildiğini zannederek sizi bir daha göremiyeceğim diye ağlıyordum!.
Buyurdular ki:
(Ey Abdurrahman!) Ümmetimin arasında beni bu yaşa kadar getirdiği için Rabbi Kerimime şükür secdesi yaptım. Ümmetimden bana salât-ü selâm getirene Allah on sevap yazar. On günahını da affeder. (“)
Bir gün Âlemin Fahri, sahabılerine ferman ettiler:
— Minberin yanında toplanın!..
Sahabiler minberin yanında halka oldular. Allahın Resulü minberin birinci basamağına çılanca:
— Âmin!, dedi…
İkinci basamağa çıkınca tekrar:
— Âmin!, dedi…
Üçüncü basamağa çıkınca yine:
— Âmin!, dedi…
Minberden indiklerinde kendisine sordular =
— Ey Allahın Besûlü!… Bugün şimdiye kadar hiç yapmadığınız bir şeyi yaptınız… Basamaklar üzerinde durup «Âmin!» demenizin sebebi nedir?
Varlığın sebebi olan Cenâb-ı Peygamber (Saliallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki:
— Cebrail gelerek: Ey Allahın Resûlü, dedi, Ramazana yetişip de affedilecek amel işlemeyenler (yâni hiçbir mâzereti olmadığı halde oruç tutmayanlar) mahvolsun!.
Ben de: Âmin, dedim!…
İkinci basamağa çıkınca: tsmini duyup da sana sa-lât-ü selâm getirmeyenler de mahvolsun, dedi. Ben de: Âmin, dedim!…
Üçüncü basamağa da çuknca: Yanında anne babası
veya bunlardan birisi ihtiyarladığı halde onlara hizmet ederek cennete giremeyenler mahvolsun, dedi. Ben de Amin, dedim!…