SÖZÜN DOĞRU DEĞİL
Bir gün, kara ağızlı bir adam Nasreddin Hocanın huzuruna geldi de dedi ki:
— A hoca, bu ne iş? Senin hanım her vakit sokaklarda… Bu kadar çok gezmek de ne?
Nasreddin Hoca bu( hiç lâf altında kalır mı… Şöyle ensesini bir kaşıyıp:
— Ey adam, dedi, sözün doğru değil… Eğer dediğin gibi çok gezici olsaydı bir gün de bizim eve uğrardı!…
Bir sabahtı… Yine Hoca Merhumun evinde ne olduğu pek anlaşılmayan bir gürültü kopmuştu… Az sonra Nasreddin Hoca evden çıktı. Kapı komşusu hemen:
— Hoca efendi, dedi, merak ettik, senin evde bir par tırtı, bir gürültü oldu. Bir şey mi vardı?
Hoca, kaşlarını çattı, komşuyu başından savmak istiyordu :
— Yok, dedi, köroğlu ile biraz atıştık, öfkeye kapılıp cübbeme bir tekme attı. Cübbem de merdivenden yuvarlandı. Duyduğunuz gürültü oydu…
Komşu kıkır kıkır güldü ve dedi:
— Amma da yaptın, hoca!. Hiç cübbe o gürültüyü çıkarabilir mi?
Hoca, bu söze fena halde öfkelenmişti:
— E… Uzun etme işte, diye çıkıştı… Cübbenin içinde ben de vardım!…