Keçecizade Fuat Paşa sadrazamlığı sırasında, Deli Haşan Ağa adında bir zatı yalısına çağınr. Görüşme sırasında, Fransa’dan aldığı nişam sorar. Haşan Ağa, para kesesinde taşıdığı nişanı çıkarıp gösterir.
Fuat Paşa:
“Fransa’da bu nişan pek büyüktür. Niçin göğsünüze takmıyorsunuz?” diye sorunca, Haşan Ağa:
“Ben devlet ve millet sayesinde vücûdumun dokuz yerine nişan taktım. Böyle dışarıdan takılacak nişanla iftihar etmem,” cevabını verir.
Bu babayiğidin aynı zamanda şen ve oldukça da teklifsiz olduğunu gören sadrazam Fuat Paşa:
“Haşan Ağa, gel seni kaymakam yapalım,” der.
Haşan Ağa şu cevabı verir:
“Haşan Ağanın göğsü çingene körüğü gibi fosuldadıktan sonra mı teklif edersiniz? O, bundan 25 sene evvel lâzımdı. Şimdi ben, askerlik sâyesinde iki şey kazandım ki, buna askerlik etmeyen muvaffak olamaz. Birisi evime hırsız girmez. Diğeri de ayağımı köpek ısırmaz.”
Fuat Paşa sebebini sorunca, Haşan Ağa izah eder:
“Evime hırsız girmediğinin sebebi: Öksürükten sabaha kadar uyuyamam. Ayağımı köpek kapmadığının sebebi ise, değneksiz gezemem ki kapsın.”
Ne dersiniz? Deli Haşan Ağalara ihtiyaç, bu günlerde daha fazla değil mi?
