Hz. Ömer (r.a.) haftalık bir hesap cetveli tutardı. Bu cetvele halta içinde işlemiş bulunduğu bütün iyilik ve kötülükleri yazardı. Her cuma günü de bu cetveli karşısına alarak kendi kendine bir haftalık amellerinin muhasebesini yapardı. Hesap neticesinde Allah’ın rızâsına aykırı bir amel işlemiş bulunduğunu görürse kendi kendini kamçıyla vurarak cezalandırır ve şöyle derdi: “Ey nefsim Bu kötü ameli sen mi işledin?”
Kur’an’dan bir azap âyetinin okunduğunu duyduğunda kendinden geçer ve hasta olurdu. Ziyâretine gelen arkadaşları, Allah korkusundan ağlaya ağlaya artık yüzünde iki derin çizginin belirmeye yüz tuttuğunu görürlerdi. Hz. Ömer (r.a.) bu arkadaşlarına şöyle derdi: “Keşke annem beni doğurmasaydı da, ben de günah işlemeseydim.”
Bir gün Hz. Ömer (r.a.); “Ey Muhammedi.. Rabbinin azabı hiç şüphesiz, vuku bulacaktır, Onu savacak hiçbir kuvvet yoktur.” Diyen Kur’an âyetini okumakta olan birini duyunca hemen devesinin üzerinden düşerek kendisinden geçip yere yığılıverdi. Etraftan görenler koşup gelerek doğruca evine götürdüler. Bu olaydan sonra Hz. Ömer (r.a.) evinde, hiçbir yere çıkmamak şartıyla, tam bir ay kaldı.