CEVİZ AĞACINDA KABAK OLSAYDI
İki arkadaş bahçede yürüyorlardı. Biri çok gururluydu. Hiçbir şeyi beğenmez, her şeyde mutlaka bir kusur bulurdu.
Öbürü ise alçak gönüllü, sözünü sohbetini bilen, sevgi dolu bir insandı. Gururlu arkadaşına gerçekleri anlatmaya çalışıyor, bu yüzden arkadaşlığını bozmuyordu.
Allah’ın ne güzel şeyler yarattığını ona göstermek için o gün almış, bahçeye getirmişti.
Fakat kocaman bir kabak gördüler. Alçak gönüllü olanı kabağın önüne diz çöktü.
– Meselâ şu kabağa bak, dedi arkadaşına. Toprağa bir çekirdek atıyoruz. Çürüyor. Filiz sürüyor. Derken uzuyor uzuyor ve çiçek açıyor. Çiçekleri, birer kocaman kabak oluyor. Kabak deyip geçmemeli: Dışmda kabı, içinde cevheri var. Böyle bir şeyi Allah’tan başka kim yapabilir?
Gururlu arkadaşı duyduklarından memnun olmamış gibiydi. Az ötede koca gövdeli ceviz ağacını gösterdi:
– Ne söylersen söyle, bu işte bir mantıksızlık olduğu apaçık ortada. Bak şu kabaklara, incecik dalda ko-
Icaman şeyler. Bir de şu cevizlere bak, kocaman dallarda küçücük meyvalar. Oysa kabak büyüklü günde meyvalar ceviz ağacma, ceviz küçüklüğünde meyvalar da kabak asmasına yakışırdı.
Alçak gönüllü adamın ümidi kırıldı. Kalkü:
– Anlaşıldı, dedi. Sana gerçekleri göstermek mümkün değil. Ama Allah isterse sana bunu pek güzel öğretir.
– Nasıl öğretecekmiş, diye güldü adam. Az sonra başına bir ceviz düştü. Yerinden sıçradı. Alçak gönüllü arkadaşı kahkahalarla gülüyordu.
– Ne gülüyorsun be!., diye bağırdı. Gülecek ne var bunda?
– Çoook, dedi alçak gönüllü olanı. Hani kabak ceviz ağacında olsa demiştin ya az önce.
– Dedimse dedim, ne oldu?
– Daha ne olsun? Koskoca cüssesiyle kabak başına düşseydi de görseydin hanyayı konyayı…
Birden aklı başına geldi. Düşündü, düşündü. Söylediklerinden utanıyordu. Başı önünde:
— Haklısın galiba, dedi. Dediğin gibi, ya ceviz ağacının kabak büyüklüğünde meyvalan olsaydı, halim haraptı. Hata ettiğimi anlıyorum. Allah herşeyi yerli yerinde yaratmış. Ne yazık ki ben anlamakta geciktim, inadım ve gururum yüzünden.
— Zaran yok, dedi arkadaşı. Anladın ya, önemli olan bu. Hadi artık gidelim.
Arkadaşlıkları o günden sonra kardeşliğe dönüştü.