MÜ”MİNÎN FERASETİNDEN KORKUNUZ
Abdülhâlik Gücdüvânî Hazretleri bir gün ma”rifetten bahsediyorlardı…
Etrafı halka halka insan…
Herkes vecd ve istiğrak içinde Yüce Veliyi dinlemedeydi… Bu coşkun insanlar arasında zâhid tavırlı bir de genç vardı… Bu genç, ma”rifet bahsi edilirken, Yüce Veliden bir keramet isteyecek kadar küstahlıkta ileri gitti…
İç gözleri hikmet sürmesi ile sürmelenen büyük mür-şid, ışıklar dolu gözlerini gence dikip:
— Ey delikanlı, dedi, neyin misâlini görmek istiyorsun?
Genç, oluklardan boşalan sular gibi çağladı:
— Allahın Resûlü buyurmuştur ki: «Müminin ferasetinden korkunuz. Çünkü o Allah nuruyla nazar eder!» İşte bunu görmek istiyorum!…
Âlem şeyhinin yüzünde birden celâl şimşeği. Haykırdılar :
— Kes öyleyse belindeki zünnan da îmana gel!… Zira sen bir Hıristiyansın!…
Herkes donup kaldı… Âdeta nefesler bile kesildi… Zâhid kılıklı genç feryâdı bastı:
j§ Hayır, hayır!… Bende öyle bir şey yok… Yemin
ederim!… .
Ne ki, bu çırpınış heyhûdeydi… Hemen gencin üzerine atılıp gömleğini çıkardılar ve içinde sarkan düğüm düğüm zünnan gördüler…
Genç adam hemen o an ve oracıkta Kelime-i Şehâdet getirerek İslâm sarayına girdi, ve Peygamber sözündeki hikmeti gözleriyle gördü…
Abdûlhalik Gücdüvânî Hazretleri hayranlarına ve müridlerine — Ey insanlar, dedi, bu genç, zünnarmı kesip İmana geldi… Biz de zünnanmızı keselim!.«. Onunki zahiri zün-nar; bizimki bâtmi ve ismi gurur… O, zünnan kesmekle kurtuldu ve affedildi… Biz kit kendimizi selâmette biliyoruz… Haydi, haydi!… Biz de keselim de kurtulalım ve affedilelim!…
Bu sözüyle büyük mûrşid müridlerini iç temizliğine ve bâtını kemâle d&vet ediyordu… Dışını su ile temizleyen, içini de teybe ile temizlemelidir ki, bir saâdet elde edebilsin…