Evi camiye yakın olan kimse namazını mutlaka camide kılmalıdır.
Peygamberimiz (s.a.v) eliyor ki:
Yüce Allah (c.c.) şöyle buyuruyor: Sevgili Peygamberlerim, benim adıma gecenin kör karanlığında cemaatle birlikte namaz kılmak için camiye giden müminlere, Kıyamet günü eksiksiz nura kavuşacaklarını müjdele!..
Peygamberimiz (s.a.v) diyor ki:
Namaz, dinin temel direğidir. Namaz kılan kimse dini sağlamlaştırmış, kılmayan da mahvetmiş olur.
Peygamberimiz (s.a.v) diyor ki:
“(Devamlı olarak) namazını terk eden bir kimsenin (kendinden başka) ailesinden ve komşularından tam yetmiş kişiye de zaran dokunur.”
Ey saadet yolcusu!.. Hele zamanımızda bir namaz kılmayanın zaran kendinden başka sadece yetmiş kişiye
değil, Adem Peygamber’e kadar gelmiş geçmiş bütün müminlere dokunmaktadır. Sebebi de namaz kılan kişi, birinci ve ikinci oturuşlarda; Ettihiyâtü’yü okurken sonunda “Esselâmü aleyna ve âlâ ibâdillahis sâlihin (Ya Rabbî.. Selâm bize ve Allah’ın iyi kullarının üzerine olsun)” diye dua etmektedir. İşte bu duanın sevabı günümüzden tâ Adem Peygamber zamanına kadar gelmiş geçmiş tüm müminlerin ruhlarını şad etmektedir. Namaz kılmayan kimse böylesine bir iyi harekete çelme takıyor ve üstelik de bütün Müslümanlara kötülük ediyor demektir. Nitekim yüce Allah (c.e.) şöyle buyuruyor:
– Namaz kılmayan kişi, gerçekten iyiliğe çelme takan, haddini aşan ve günah dosyasına dalan bir kimsedir.