BENİ NİÇİN TAHTIMDAN İNDİRİRSİNİZ?
Ünlü Abbasî Halîfesi Harun Reşid Behlul ile sohbet etmeyi pek severdi… Çünkü Behlul bir gönül adamı idi, dilinden de hikmet incüeri saçılıyordu…
Yine bir gün onunla sohbeti arzulamıştı… Asker gönderip Behlul”u huzura çağırdı…
Giden adam Behlul”u bir kabristanda boş bir mezar içinde uyurken buldu ve hemen eteğinden tutup çekti .
— Kalk â hoş adam, seni halife istiyor!…
Behlul gözlerini usul usul açtı, fena halde de kızdı, gafil insanlara bir ders vermek istiyordu :
— Behey adamlar, dedi, beni emirlik mevkiinden indirdiniz!… Ne hakla bunu yaparsınız?…
Herkes onun bu sözüne şaştı. Halife de Behlul un bu
tevrına bir mânâ veremedi:
— Ey iş bilen tabib, dedi, ne emareti, hangi emirlikten seni indirdik? . .
Behlul’un gözlerinin içi guluyordu, işte bekledıği fırsatı yakalamıştı. Dedi ki:
— Ey âlem Padişahı!… Rüyamda kendimi hükümdar olmuş gördüm. Tahtımda oturuyordum. Etrafımda köle ve câriyeler, vezir ve paşalar elpençe durup bekliyorlardı… Sözüm kılıçtan daha keskindi, her yerde hükmüm tutuluyordu… Tam saltanat ve ihtişam içinde yüzüyordum ki beni uyandırdılar ve işte tahtım da, saltanatım da elimden gitti!…
Harun Reşid bir kahkaha attı ve dedi
— Ey hoş adam, bilmez misin ki ‘rüyada olan hükümdarlığa itibar yoktur!
O irfan nuruna sâhip Hak eri bir ırmak gibi çağladı da dedi ki:
— Â Harun!… Benim hükümdarlığımla seninki arasında ne fark var? Ben gözlerimi açınca hayat buldum, sen gözlerini kapayacak olsan ebediyyen emirlikten düşer, saltanattan olursun… O halde hangimizin hükümdarlığına itibar yoktur, söyle bakalım?…
Evet, nice sultanlar tahtlariyle beraber toprağın gözüne sürme oldular… Ebedi hükümdarlık ancak Yüce Allah”a mahsustur…