Imam-ı Azam, mescidde otururken bir gurup Haricî içeriye girer, ona soracakları soruya cevap veremedikleri takdirde kendisini öldüreceklerini söylerler.
Imam-ı Azam:
“Lütfen kılıçlarnızı yerlerine sokunuz. Çünkü aklım onlara takılıp kalıyor,” der.
Haricîler:
“Biz, kılınçlarımızla boynunuzu vuracağız. Bu hareketimizle de sevap işleyeceğimize inanıyoruz,” derler.
Imam-ı Azam:
“Öyleyse sorunuzu sorun.”
Haricîler:
“Kapıda iki cenaze var. Biri şarap içmiş ve sarhoş olarak ölmüş. Diğeri de zinadan hâmile kalmış ve doğum sırasında ölmüştür. Her ikisi de tevbe etmeye imkân bulamamıştır. Bu iki kişi kâfir midir, yoksa mü’min midir?”
Imam-ı Azam sorar:
“Bu iki cenâze hangi fırkadandır? Yahûdîlerden midirler?”
“Hayır!..”
“Nasrânîlerden midirler?”
“Hayır!..”
“O halde hangi fırkadandırlar?”
“Müslümanlardan!..”
“Suâlinizin cevabını kendiniz vermiş oldunuz…”