Abdullah bin Mesruk, bir şenlik yemeği veriyordu. Dâvetliler gelirken, bir tane de dâvetsiz misâfır geldi. Bu dâvetsiz misâfirine bir sevindi, bir sevindi ki, hemen koştu, adamı karşıladı ve şöyle dedi:
“Allah’a yemin olsun. Bu zatı sofra başına getirinceye kadar, yüzüme bastırarak yürüteceğim… Başka türlü imkânı yok bırakmam…”
Arka üstü yattı. Adamı, yüzüne bastıra bastıra sofraya kadar götürdü. Bu
arada şöyle söylüyordu:
“Bu zat, bana karşı tevazu gösterdi. Gelip bu şenlik yemeğime katıldı. Onun bu tevazuunu başka türlü nasıl karşılayabüirim ki?..”
(1) 365 gün olan seneden beş günlük bayram günlerini çıkarmasını yahudiden istediği söylenmektedir.