Velilerden Malik bin Dinar hacca gidiyordu. Bir kuşun yol kenarındaki kayalıklara ağzından ekmekle indiğini gördü. Merak edip kuşa dikkatle baktığında anladı ki, kuş kayalığa iniyor, ağzındaki ekmeği bırakıp havalanarak yeniden ekmek getiriyor.
Burada bir şeyler oluyor galiba, diyerek kayalıklara yukan tırmandı. Biraz ilerleyince hayrete düşüren bir manzarayla karşılaştı.
Eli ayağı bağlı, çukura bırakılmış bir adam.. Güneş vücudunu yakmış, yüzündeki deriler pul pul olup yolunmaya başlamıştı.
– Bu ne hâl ey Allah’ın kulu, sen in misin, cin misin?
Mecalsiz adam, güçlükle cevap vermeye çalıştı:
– Sorma başıma gelenleri?
– Ne oldu anlatl
– Meçhul adam başına gelenleri şöyle anlattı:
– Ben hacca gidiyordum. İçinde bulunduğum kafileye eşkiyalar hücüm ettiler. Bütün arkadaşlarımı so-yup soğana çevirdiler. Fakat ben güçlü kuvvetli biri idim. Beni kolayca yakalayamadılar. Sonunda burada arkamdan erişip elimi ayağımı bağladılar. Üzerimde ne varf ne yoksa hepsini aldıktan sonra, beni bu çukura bırakıp gittiler. Tam bir haftadır burada güneş karşısında eli ayağı bağlı kaldım. Her geçen gün biraz daha zayıflıyor, açlıktan, susuzluktan ölüme doğru adım adım yaklaşıyordum. Sonunda dedim ki:
– Ey Rabbim, biliyorsun ki, senin nzan için yola çıktım, senin emrini yerine getirmek için bu çöle açıldım. İşte görüyorsun ki, zalim eşkiya beni bağlayıp bu çukura bıraktı. Kimsenin hâlimden haberi yok, ama senin ilminden gizlenmek mümkün değil. Sana iltica ediyorum, beni şu açlık ve susuzluk felâketinden kurtar!..
Ben bu duamı bitirir bitirmez bir kuşun ağzında ekmek parçasıyla bana doğru indiğini gördüm. Kuş, ekmeği ile göğsümün üzerine kondu, gagasıyla kopanp koparıp bana verdi, karnımı doyurdu. Sonra gitti. Han-gi çadırdan kaldırdı ise kaldırmış, bir kab dolusu su getirip yine göğsümün üzerine konarak, kabı ağzıma doğru eğdirip bana su verdi.
Böylece beni açlık ve susuzluk felâketinden kurtar-dı. Yine biraz önce ekmek getirmişti ki, arkasından sen geldin. Mâlik bin Dinar hayretler içinde kalmıştı. Adamın elini ayağını çözdü, güçlükle kaldırıp kervana eriştirdi. Ancak bu sırada kendisine ekmek ve su getiren kuşun başlarında bir müddet uçarak garip sesler çıkardığını gördüler. Büyük veli Mâlik, kuşun bu hareketini şöyle izah etti:
– Bu kuş seni selâmlarken diyor ki, Allah’a tam bir ihlâs ve iltica ile dua ederseniz, Allah duanızı kabûl eder, görünmezlerden kapılar açar, kuşlan bile yardımcı gönderir. Yeter ki, duanızda tam bir teslimiyet içinde olun ve Allah’a gönülden yalvarın.