Sûfyan Sevrî diyor ki:
Zilhicce ayının bir gecesi Basra’da İslâm mezarlığını ziyarete gitmiştim. Kabir arasında dolaşırken bir erkek ölünün mezarında pırıl pırıl parıldayan bir ışık gördüm. Bu aydınlık ışık nedir?” diye düşünüp dururken gür bir ses duydum. Sesin sahibi şöyle diyordu:
– “Ey Süfyan!,. Ne düşünüp duruyorsun? Zilhicce ayının ilk on gününü oruç tutarak geçir ki ölünce sen de böyle pırıl pınl parıldayan bir ışığa kavuşasın.”
Peygamberimiz (s.a.v) diyor ki:
Zilhiccenin son günü ile Muharremin ilk gününü oruç tutarak geçiren kimse bütün bir yıl oruç tutmuş-çasma sevap kazanır üstelik de Allah (c.c.) o kimsenin elli yıllık ufak-tefek günahlarını affeder.
Peygamberimiz (s.a.v) diyor ki:
Yüce Allah (c.c.) günahkâr kullarını en çok arefe günü Cehennemden azad eder.
Peygamberimiz (s.a.v) diyor ki:
Bana ve benden önce ki Peygamberlere Zilhiccenin ilk on gününde; “Lâ ilahe illallah Vahdehû lâ şerike-leh” cümlesi bir mü’mmin dilinden düşürmemesi gereken en üstün zikirdir.
Peygamberimiz (s.a.v) diyor ki:
Allah katında en sevimli (en değerli) amel, Zilhicce ayının ilk on günü yapılan iyi amellerdir. Sahâbilerden biri Hz. Peygambere sorar: “Ey Allah’ın elçisi!.. Ramazan’da yapılan iyi amellerden de mi?” O da; “Hayır, Ramazan’da yapılan iyi ameller daha değerlidir. Fakat Zilhiccenin ilk on gününe de saygı göstermenin büyük sevabı vardır” diye cevap verir.
Konu başında geçen âyette, “Çift” ve “tek” kelimeleri geçmişti, islâm müfessirleri bu kelimelere çok değişik manalar vermişlerdir.