TEBESSÜM: Gülümseme, kendinin işitmeyeceği şekilde sessiz gülme.
Peygamber efendimiz güler yüzlü idi. Tebessüm ederek gülerdi. Gülerken mübârek ön dişleri görünürdü. Güldüğü zaman nûru duvarlar üzerinde ziyâ (ışık) verirdi. Ağlaması da gülmesi gibi hafif idi. Kahkaha ile gülmediği gibi yüksek sesle de ağlamazdı. (Abdullah-ı Dehlevî)
Eshâb-ı kirâm mescid-i şerîfte saf bağlayıp Ebû Bekr-i Sıddîk’ın arkasında sabah namazını kılarken, Peygamber efendimiz mescide girdi. Ümmetinin saf saf olup ibâdet ettiklerini gördü. Sevinerek tebessüm buyurdu. Kendisi de hazret-i Ebû Bekr’e uyup ar kasında namaz kıldı.
Rükû ve secdeleri olan namazda kahkaha ile gülmek, namazı da abdesti de bozar. Namazda tebessüm, namazı da abdesti de bozmaz. (Halebî)