ŞART: Bir işin veya hükmün yapılmasını îcâbettirmeyen, fakat yapılmaması ile de o iş veyâ hükmün meydana geldiği şey.
Şâhitlerin bulunması; nikâhın sıhhati, mûteber olması için şarttır. Şâhid bulunmadıkça, nikâh meydana gelmez. Fakat şâhidlerin bulunması, nikâhın bulunmasını icâbettirmez. Şâhidler bulunduğu hâlde, nikâh yapılmayabilir. Yine namazın sahîh olması için , abdest şarttır. Fakat abdest, namazın vâcib olmasını, mutlaka kılınmasını îcâbettirmez. (Serahsî)
Bir şeyin varlığı kendi varlığına bağlı olmakla birlikte onun yapısından bir parça teşkil etmeyen iş veya vasıf. Meselâ, namaz için “abdest” bir şarttır. Abdest bulunmayınca, geçerli bir namazın varlığından söz edilemez. Bununla birlikte abdest, namazın kendinden bir parça değildir.
İslâm’da yükümlülük doğuran asıl hükümler “şer’î hüküm” adı alırken, bu hükümlerin ortaya çıkmasını sağlayan ve onları tamamlayan sebep, şart ve mâni denilen yardımcı hükümlere “vaz-ı hüküm” denir. Meselâ; namaz emri şer’î bir hüküm, namaz için vaktin girmesi bir “sebep” namaz için abdest almak “şart” ve kadının namaz sırasında veya Ramazan içinde hayızlı bulunması “mani (engelleyici)” nitelikteki hükümlerdir.