Bey’-i Fâsid:
Aslı İslâmiyet’e uygun, fakat sıfatı uygun olmayan satış.
Bir kimse satın aldığı bir malın bedeli olan paranın yarısını peşin verip, yarısını da yolcum gelince vereyim dese, bu alış-veriş Bey’-i fâsid olur. Çünkü yolcunun geleceği târih yâni paranın kalan kısmının ödeneceği târih belli değildir. Bu durum is e, satışın sıfatı bakımından uygun olmaması demektir. (Zeylaî)
Bey’-i fâsid, câiz değildir ve haramdır. Büyük günâhtır. Fâsid satışla alınan mal, müşteri teslim alınca, kendi mülkü olursa da, yemesi, giymesi haramdır. Alanın ve satanın bu satışı bozması, geri vermesi vâcibdir. Geri çevirmezlerse, vâcibi terk ett ikleri için günâha girerler. (Hamzâ Efendi)
Bey’-i Mekrûh nedir
Aslı ve sıfatı İslâmiyet’e uygun ise de kendisine dînin yasak etmiş olduğu bir şey karışmış olan satış.
Satın almıyacağı bir malın fiyatını, başka müşteriler arasında yükseltmek, iki kişi bir malın fiyatında uyuşmuş iken bu malı, daha yüksek fiyatla satın almak istemek Bey’-i mekrûhdur.
Bey’-i Mevkûf nedir
Aslı ve sıfatı sahîh ise de başkasının hakkı karışan alış-veriş.