Eshâb-ı Tahrîc:
Hanefî mezhebinde, kısa bildirilmiş olup, iki türlü anlaşılabilen hükümleri açıklayarak bir mânâsını seçen dördüncü tabaka âlimleri.
Ebû Bekr Ahmed Râzî ve Ebû Abdullah El-Cürcânî gibi âlimler, eshâb-ı tahrîcdendirler. (İbn-i Kemâl Paşa)
Eshâb-ı Temyîz:
Hanefî mezhebinde, fıkıh âlimlerinin altıncı tabakası. Bunlar kuvvetli hükümleri zayıf olanlardan, zâhir haberleri (İmâm-ı Muhammed’in Hanefî mezhebinin temeli olan meşhûr altı kitâbında bildirdiği haberleri), nâdir haberlerden (İmâm-ı Muhammed’in, İ mâm-ı a’zâm ve talebelerinin diğer kitâblarda bildirdiği haberlerden) ayıran mukallid âlimler.
Ebü’l-Berekât en-Nesefî, Abdullah-ı Mûsulî ve Tâc-üş-Şerîa gibi âlimler, eshâb-ı temyîzdendirler. (İbn-i Kemâl Paşa)
Eshâb-ı Tercîh:
Hanefî mezhebinde, fıkıh âlimlerinin beşinci tabakası. Bunlar, ictihâd gücüne sâhib olmayan, sâdece bağlı oldukları mezhebdeki müctehidlerin ictihadları (verdikleri hükümleri) arasından delili kuvvetli olan ictihâdı seçen âlimlerdir.
Kudûrî ve Burhâneddîn Mergînânî gibi âlimler, eshâb-ı tercîhdendirler. Eshâb-ı tercîh, tercih ettikleri kaviller (hükümler) için; “Bu evlâdır (en iyidir).”, “Bu daha sahîhdir (doğrudur).”, “Bu daha açıktır” gibi terimleri kullanır. (İbn-i Kemâl Paşa)