Hâl Ehli:
Hâli tavrı güzel olan gönül sâhibi kişi. Velî zat. (Bkz. Evliyâ)
Almayı, vermekten daha tatlı gören hal ehli olamaz. (Ebû Medyen Mağribî)
Tasavvufî halleri yaşayarak tadan, tanıyan mutasavvıf. Tasavvufî hayata giren insanlar belli başlı dört dereceye ayrılırlar. Bunlar tâlib, mürid, sâlik ve vâsil adını alırlar. Tâlib, tasavvufi yola girmeye istekli olan kimsedir. Mürid, iradesiyle tasavvufa girmeyi seçmiş, iradesini mürşide teslim etmiş tâliptir. Sâlik, tasavvufî eğitim sürecine (seyr’ü sülûk) girmiş, nefsini arındırma, ahlâkını güzelleştirme çabası içindeki müriddir. Vâsil ise, eğitim sürecini tamamlamış, olgunlaşmış sâliktir. Müride sâhib-i vakt (vakit sahibi); sâlike sâhib-i hâl (hâl sahibi, ehl-i hâl); vasıla da sahib-i nefs (nefsin sahibi) denir.