İHTİDA
Doğru yola girme, müslüman olma, din olarak İslâmiyet’i seçme; hidâyete erme. (Bkz. Hidâyet) Sözlükte “doğru yolu bulmak; yol göstermek” mânalarına gelen hüdâ (hedy, hidâyet) kökünden türemiş olup “gerçeğe ulaşmak, doğru yolu bulmak” demektir.
“Melekler, kendilerine yazık eden kimselerin canlarını alırken; ne işte idiniz, dediler. Onlar da; biz yeryüzünde çaresizdik, diye cevap verirler. Melekler de; Allah’ın yeri geniş değil miydi? Hicret etseydiniz ya! dediler. İşte onların barınağı cehennemdir. Orası ne kötü gidiş yeridir. Ancak erkekler, kadınlar ve çocuklardan, gerçekten âciz olup hiçbir çareye gücü yetmeyenler, hiçbir yol bulamayanlar (ihtidâ) müstesnadır” (en-Nisâ, 4/97-98). Bu ayette “ihtidâ” kelimesi görüldüğü gibi bir şeye ya da bir yere yol bulma anlamında kullanılmıştır.