İNÂBE (İnâbet): Bir büyüğe, evliyâ bir zâta intisab etmek, bağlanmak sûretiyle yapılan tövbe.
İnâbetin haklarını ve şartlarını elden geldiği kadar gözetmelidir. Bu işin aslı Ehl-i sünnet vel-cemâate (Peygamber efendimiz ve arkadaşlarına) uymaktır. (İmâm-ı Rabbânî) Yüzüm dergâhına döndüm ilâhî, Kapından etme red, bu pûr günâhı. İnâbet eyleyip geldim kapına, Yüzüm yere sürüp durup bâbına (huzûruna).
(Muhammed bin Receb Efendi)
İnabe kelimesinin sözlük anlamı; tekrar, tekrar -defalarca- dönmek, bir şeye dönüş yapmaktır. Terim olarak anlamı: Samimi bir şekilde Allah’a teslim olmak, ona yönelmek ve tövbe etmektir. (Isfahanî, “NVB” maddesi).
“Allah, kendisine inabe eden/samimi olarak kendisine yönelen kimseleri doğru yola iletir.” (Rad, 13/27)
mealindeki ayetten de bu kelimenin, samimi olarak Allah’a yönelmek, ona dönmek manasında olduğunu anlamak mümkündür.