İSMET: Kur’ân-ı Kerîm’de on üç âyette geçen ismet kavramı “korumak, kurtarmak; Allah’a sarılmak, tutunmak, iffetli olmak” mânalarında kullanılmakla birlikte bu âyetlerde peygamberlerin ismetine temas edilmemiştir
1. Peygamberlerin sıfatlarından biri. Peygamberlerin, peygamber oldukları bildirilmeden önce ve sonra; küçük olsun, büyük olsun bilerek veya bilmeyerek günah işlemekten korunmuş olmaları. Peygamberler aleyhimüsselâm hakkında bizlere bilmesi vâcib olan sıfatlar beştir. Sıdk, Emânet, Tebliğ, İsmet ve Fetânet. (Kutbüddîn İznikî)
2. Günahlardan sakınma, kötü ve çirkin şeylerden uzak durma.
Âlimler, Kur’an’da diğer insanlar gibi beşer oldukları (el-İsrâ 17/94-95; el-Enbiyâ 21/8), başkalarına tebliğ ettikleri hususlardan kendilerinin de sorumlu tutulacağı (el-A‘râf 7/6-7) ifade edilen peygamberlerin mâsumiyetine başka âyetlerle istidlâl etmişlerdir. Meselâ Ebû Mansûr el-Mâtürîdî, muhtelif âyetlerde müşriklerin Resûl-i Ekrem’den tebligatını değiştirmesi ve dinî konularda kendilerine tâviz vermesi yolundaki taleplerinin reddedilişinden bahsedilmesi (Yûnus 10/15; el-İsrâ 17/73-74), Allah’a ve resulüne de itaatin emredilmesi (el-Enfâl 8/20, 46), Allah’a ve resulüne eziyet edenlerin dünyada ve âhirette lânete mâruz kalacaklarının bildirilmesi (el-Ahzâb 33/57) gibi hususların onun ismetini kanıtladığını belirtir (Teʾvîlâtü’l-Ḳurʾân, vr. 427a).