İsm-i Celâl: Allah ism-i şerîfi. (Bkz. Allah Celle Celâlühü)
Celal: Kelime olarak; sonsuz derecede büyüklük, azamet, hiddetlilik, hışım manalarına gelir.
Yani; Allah, Zat ve sıfat noktasından nihayetsiz azamet ve haşmet sahibi olduğu için, hiçbir mahluk Allah’ın bu azamet ve haşmetini kuşatarak idrak edemez, işte bu idrak edememek manası; Celal sıfatı ile tabir ediliyor.
Sözlükte “kelime” anlamına gelen lafza (lafz) ile “azamet ve yücelik” mânasındaki celâlden (celâle) oluşan lafza-i celâl terkibi “kayıt ve kıyas kabul etmeyen azamet ve yüceliği ifade eden kelime” demektir ve yalnız Allah ismi için kullanılır. Aynı mânada Türk kültüründe “ism-i celâl” tabirine de rastlanır. Lafz kavramının kök anlamı “ağzındakini veya içindekini dışarıya atmak” olduğundan bazı sözlükler “lafzullah” terkibinin kullanılmasının doğru olmadığını kaydeder (İbrâhim Mustafa v.dğr., s. 832). Bu telakki Kur’ân-ı Kerîm’in metni için de geçerli olup “lafzü’l-Kur’ân” yerine “nazmü’l-Kur’ân” tabiri tercih edilmiştir (et-Taʿrîfât, “naẓm” md.).