İZ’ÂN: Anlayış, kavrayış.
Aklımız ve iz’ânımız, âhiret hayâtının, dünyâ hayâtı ile mukâyese edilemeyecek kadar önemli olduğunu bize göstermektedir. Seâdet (mutluluk) iki türlüdür: Biri âhiret seâdeti, diğeri dünyâ seâdetidir. Bu iki seâdetten hangisi önemlidir? Âhiret seâdeti nin pek mühim olduğunu akıl ve iz’ân sâhibi insanlar kolaylıkla anlıyabilir (Abdülhakîm Arvâsî)
İz’an: Basiret, anlayış ve teslim olup itaat etmek manalarına geliyor. Bir şeyin hakkaniyetine ve doğruluğuna kalp ve akıl ile beraber karar vermek demektir. Bazen kalp bilir akıl bilemez, akıl bilir kalp karar veremez. İz’an da ise hem akıl hem de kalp şuur ve idrak içindedir.
İz’an, bir şeyin şuurunda olmak ve onu külli ve ihata ile idrak etmek anlamına da gelir. Neticesi de imtisaldir. Yani, her şeyini etraflıca anladığı ve kabul ettiği şeye şuurlu bir şekilde uymak ve itaat etmektir.