KARÂBET: Soy, süt ve evlilik yoluyla yakınlık, akrabâlık. (Bkz. Akrabâ)
Burada Bediüzzaman hazretlerinin şu tespitini kayd etmekte fayda vardır:
“اِلاَّ الْمَوَدَّةَ فِى الْقُرْبَى ayetinin bir kavle göre manası: “Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, vazife-i risaletin icrasına mukabil ücret istemez, yalnız Âl-i Beytine meveddeti (muhabbeti)istiyor.”
Eğer denilse: Bu manaya göre karabet-i nesliye cihetinden gelen bir faide gözetilmiş görünüyor (akrabalık cihetiyle bir ayrıcalık tanınmış görünüyor). Halbuki, اِنَّ اَكْرَمَكُمْ عِنْدَ اللّٰهِ اَتْقَيكُمْ (Allah katında en şerefliniz, Allah’a karşı en çok saygılı ve itaatkâr olanınızdır) sırrına binaen karabet-i nesliye değil, belki kurbiyet-i İlahiye noktasında vazife-i risalet cereyan ediyor?