MÂŞÂALLAH: Beğenilen şeyler görüldüğünde söylenilen; “Bu, Allahü teâlânın dilediği ve ihsân ettiği şeydir” mânâsına mübârek bir söz.
Nazarı değen kimse, hattâ herkes, beğendiği bir şeyi görünce, mâşâallah demeli, ondan sonra söylemelidir. Önce mâşâallah denirse nazar değmez. Nazar değmesi haktır. Yâni göz değmesi doğrudur. Bâzı kimseler bir şeye bakıp, beğendiği zaman gözlerinden çıkan şuâ zararlı olup, canlı ve cansız her şeyin bozulmasına sebeb oluyor. Bunun misâlleri çoktur. Fen, belki bir gün bu şuâları ve tesirleri anlıyabilecektir. (Mevlânâ Muhammed Osman)
“Maşallah”, daha ziyade, Allah’ın istediği gibi, Allah nazarından saklasın, ne güzel gibi manalara gelmektedir. Bununla birlikte, maşallah, hayret ve memnunluk da ifade etmektedir. Ayrıca, nazar değmemesi için çocukların üzerlerine iliştirilen nazarlıkların üzerinde de maşallah lâfzı yazılmıştır.
Maşallah lâfzı, Kur’ân-ı Kerim’de dört ayette geçmektedir:
Allah onlara şöyle dedi: “Öyle ise, ateş, yerinizdir. Allah’ın dilediği zamanlardan başka hepiniz ebedî olarak oradasınız…” (el-En’âm, 6/128).
“De ki: Ben Allah’ın dilediğinden başka, kendi kendime ne bir menfaatı kazanmağa, ne de bir zararı defetmeğe sahip değilim…” (el-A’râf, 7/188).
“Kendi bağına girdiğin zaman: “Bu Allah’tandır, benim kuvvetim değil, Allah’ın kuvveti ile olmuştur” deseydin ya!” (el-Kehf, 18/39).
“Bundan böyle sana (Kur’ân) okutacağız da unutmayacaksın. Ancak Allah’ın dilediği müstesna. Çünkü O, aşikârı da, gizliyi de bilir” (el-Alâ, 87/6-7).