MESTÛRE: Örtünmüş, örtülü.
Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem zamânında, hür kadınlar mestûre idiler. Bir kadının, hizmetçi olmayıp, hür hanım olduğu mestûre olmasından belli olurdu. (Abdülhakîm Arvâsî)
Kadınlar, cihâda mestûre olarak zevci veya mahremi (nikah düşmeyen akrabâsı) ile gider. (İbn-i Âbidîn)
Mestûre hanımlar sokak başlarında birbirleriyle mecburiyet olmadıkça konuşmamalı, harama düşmemeye çok dikkat etmelidir. (Senâullah Dehlevî)
Hazreti İbrahim (as) gibi “La uhubbül afilin” (Fani şeyleri sevmeye değmez) deyip, mecazi şeylerden ruhumuzu ve kalbimizi ve arındırıp kurtarmalıyız; ruh ancak o zaman saadete erişir ve mutmain olur.
Edepli ve mesture bir kadının, çocuklar ve serserilere katılarak sefih işlere girmesi nasıl ayıp ve yakışıksız ise, kamil bir insanın kalp, akıl ve ruhunun boş ve abes işlerle meşgul olup mecazi aşkların peşine düşmesi de aynı derecede ayıp ve yakışıksızdır.