MÜKÂBERE: Hakkı, doğruyu işitince, kabûl etmemek, inâd etmek, kendini büyük görmek. (Bkz. Kibir)
Örneğin, gözünüzle gördüğünüz güneşin varlığına kanaatiniz tamdır. Güneşin size binlerce zararı da olsa onu inkâr edemezsiniz. Çünkü varlığını biliyorsunuz.
Bunun gibi eğer siz gerçekten vicdanınız, aklınız ve kalbinizle Allah’ın varlığına inanıyorsanız, onun hakkındaki tasavvurunuz ne olursa olsun siz onu inkâr edemezsiniz. Çünkü kesin olarak var olduğunu bildiğiniz bir şeyi inkâr etmek, yapmacık bir komiklik olur. Veya mantık dilinde bir “mükabere” (bilerek kabul etmemek) tarzında olur ki, kişinin kalbindeki bilgisine rağmen farklı bir boyutu dışa yansıtma çabası olarak değerlendirilir.