MÜKÂTEB: Efendisi ile anlaşıp belli bir ücret ödeyince hür olacak köle.
Allahü teâlâ Kur’ân-ı kerîmde meâlen buyurdu ki:
… Hayır ve tâat; Allahü teâlâya, âhiret ve meleklere ve Allahü teâlânın indirdiği kitablara ve peygamberlere îmân etmektir. Ve Allahü teâlânın rızâsı için muhabbet ile malını; fakir akrabâsına, fakir yetimlere ve muhtaçlara, yolda kalmışlara (garib yolculara, misâfirlere) , isteyen fakirlere ve mükâteb kölelere ve esirlere vermektir… (Bekara sûresi: 177)
Mükâtebe Kur’an-ı Kerîm’le sabittir. Bu konuda Cenabı Hak:
“Ellerinizin altında bulunan (köle ve cariyeler)den mükâtebe akdi yapmak isteyenlerle, eğer kendilerinde bir iyilik (hayır) görürseniz, mükâtebe akdi yapın ve Allah’ın size verdiği malından onlara da (yardım olarak) verin” (en-Nûr, 24/33).
Rasûlüllah (s.a.s)’de hadisinde:
“Üç kişi vardır ki Allah Teâlâ bunların hepsine yardım vadetmiştir: Allah yolunda savaşan gazi, (azadı için gereken) parayı ödemek isteyen mükâteb köle ve nefsini haramdan korumak için evlenen adam” (İbni Mâce, Itk, 3) buyurmuştur.
Mükâtebe akdi îcab ve kabulle gerçekleşir. Sahibi kölesine,
– Bana şu kadar meblâğı ödersen, hürsün der; köle de bunu kabul ederse, mükâtebe akdi gerçekleşmiş olur. Köle bu miktarı ödeyinceye kadar, köle ve hür statüsü arasında bir konum kazanır. Yani hürriyete adım atmıştır, ama kölelikten de tam manâsıyla kurtulmamıştır. Çünkü Rasûlüllah (s.a.s):
“Her hangi bir köle ile yüz okka üzerine kitabet akdi yapılır ve köle bunun on okkası hariç, diğer miktarını ödemiş olursa (hepsini ödeyinceye kadar) köle olmakta devam eder” (İbni Mâce, Itk, 3).