MURÂD: 1. İstenilen; arzû edilen şey.
Sizden biriniz sefere çıkmak murâd ettiğinde kardeşlerine (vedâ edip) selâm versin. Zîrâ Allah onların duâları sebebi ile o kimsenin hayrını artırır. (Hadîs-i şerîf-İbn-i Mâce)
Allah, bir kula zilleti murâd ettiğinde, ona malını, binâda, suda ve çamurda harcatır. (Hadîs-i şerîf-Râmûz-ül-Ehâdîs)
İlim öğrenmeli ve faydalı işler yapmalıdır. Ahlâkı bozan kitapları okumamalı, zararlı yayınlardan uzak durmalıdır. İyi huyların faydaları ve haramların zararları ve Cehennem’deki azâbları hep hatırlanmalıdır. Mâl, mevki arkasında koşanlardan hiçbiri murâdına kavuşamamıştır. Malı, mevkiyi hayr için arayan ve hayır işlerinde kullanan rahata huzûra kavuşmuştur. (Hâdimî)
2. Tasavvuf yolunda bulunanlardan çalışmadan Allahü teâlânın yardım ve dilemesi ile yüksek makâmlara kavuşanlar. İctibâ (çekilenler, istenenler) yolunun sâlikleri, yolcuları.
Murâd olunanların başı ve sevilenlerin önderi Muhammed aleyhisselâmdır. (İmâm-ı Rabbânî)
Tasavvuf yolunda bulunanlar ya mürîd olurlar, ya murâd olurlar. Mürîdler; Allahü teâlâya yakınlık derecelerine ulaşmak için riyâzetler ve mücâhedeler çekerler (nefsin isteklerinden kaçınıp istemediklerini yapmaya çalışırlar). Murâdları ise, nazlı naz lı okşıyarak götürürler ve sıkıntı çektirmeden yakınlık derecelerine ulaştırırlar. (Şihâbüddîn Sühreverdî)
Murâd olanlar sevilirler, dâvetlidirler, çekilirler ve yükseltilirler. Onun için murâdlar çok kıymetlidirler. Murâd olanların başı ve sevilenlerin önderi Muhammed aleyhisselâmdır. (Ali Sincârî)