Mutlak Nezr: Şarta bağlı olmayan adak. (Bkz. Nezr)
Allahü teâlâ için bir sene oruç tutacağım demek mutlak nezr olup, bunu söylerken kasd (niyyet) etmese de, söz arasında dilinden çıksa bile, yapması vâcibtir. Çünkü, talâkta (boşamada) ve adakta niyetsiz, düşünmeden söylemek, ciddî istiyerek söylemek gibidir. Hattâ; “Allahü teâlâ için bir gün oruç tutmak üzerime borç olsun” diyeceği yerde; “Bir ay oruç tutmak” diye ağzından çıksa, bir ay tutması lâzım olur. (Alâüddîn Haskefî)
Said İbnu’l-Haris anlatıyor: “İbnu Ömer (radıyallahu anhümâ)’i şöyle söyler işittim:
“Siz nezr etmekten yasaklanmadınız mı? Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) demişti ki:
“Nezir / adak, olacak bir şeyi ne öne alır ne de geriye bıraktırır. Ancak onunla cimriden mal çıkarılmış olur.” [Buharî, Kader 6, Eyman 26; Müslim, Nezr 3, (1639); Ebu Davud, Eyman 26, (3287); Nesâî, Eyman 24, (7, 15, 16).]
Hz. Ebu Hureyre (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
“Nezir /adak, âdemoğluna, Allah’ın kendisine takdir etmediği hiçbir şeyi yakınlaştırmaz. Ancak nezir, kadere muvafık olur. Nezir sayesinde, cimrinin kendi arzusu ile çıkarmak istemediği, cimriden çıkarılır.” [Buharî, Kader 6, Eyman 26; Müslim, Eyman 7, (1640); Ebu Davud, Eyman 26, (3288); Tirmizî, Nüzûr 10, (1538); Nesâî, Eyman 25, (7, 16).]