TAKRÎRÎ SÜNNET: Peygamber efendimizin, görüp de mâni olmadığı şeyler. (Bkz. Sünnet)
Kur’ân-ı Kerim’de dört âyette “öncekilerin sünneti” ifadesi “önceki ümmetlerin izlediği yol” veya “önceki ümmetlere uygulanan hüküm” anlamında kullanılmıştır (el-Enfâl, 8/38; el-Hicr, 15/13; el-Kehf, 18/55; Fâtır, 35/43).
İki âyette çoğul olarak kullanılmıştır. Şu âyette şeriat anlamı görülür: “Şüphesiz sizden önce bir çok Şeriatlar gelip geçmiştir” (Âlu İmrân, 3/137). Şu âyette de “öncekilerin yolları” anlamında kullanılmıştır: Allah size bilmediklerinizi tam olarak açıklamak, sizi öncekilerin yollarına iletmek ve sizin tevbelerinizi kabul etmek ister” (en-Nisâ, 4/26; ayrıca bk. el-İsrâ, 17/77). Sekiz âyette de Âllah’ın sünneti” ifadesi geçer.
Bu, Allah’ın evreni, canlıları ve toplumu yaratırken veya daha sonra yönetirken izlediği yolu, metodu, kanun ve prensipleri ifade eder.
Bu prensiplerin değişmeden devam edeceği bildirilir: “Allah’ın öteden beri gelen sünneti (âdeti) budur. Allah’ın sünnetinde kesinlikle bir değişme bulamazsın” (el-Feth, 48/23; ayrıca bk. Fâtır, 35/43; el-Ahzâb, 33/62).