PİSKOPOS: Hıristiyanlığın katolik ve doğu kiliselerinde en yüksek rûhânî ünvâna sâhip ve umûmiyetle bir bölgenin dînî lideri olan hıristiyan din adamlarına verilen ad.
İncîl okuyan hıristiyan din adamlarına Kıssîs, bir üst derecesine de Üskuf denir. Üskufların yüksek derecesindekilere piskopos denir. (Harputlu İshâk Efendi)
Roma katolik kilisesinin başkanı; Katolik mezhebinin ruhani lideri; bütün katoliklerin mutlak teslimiyetle yükümlü oldukları en büyük papaz. Kelime Yunanca “baba” anlamındadır. İlk önceleri bu isim bütün piskoposlar için kullanılmaktaydı. Papanın yanılmaz olduğu kabul edilir ve o istediğini dinden dışlama yetkisine sahiptir ki, buna “aforoz” denir. Ona itaatten yüz çevirme bir sapıklık olarak telakki edilir. Papa, katolik mezhebine bağlı birine Allah adına Cennet vadedebilir ve buna bir belge tanzim ederek Cennetteki yerini belirtebilir. Bu belgeyi edinen kimse ölünce Cennete girip papanın tayin ettiği yere yerleşeceğine kesin bir şekilde iman eder. Bu, Hristiyan din adamlarının Hz. İsa (a.s)’nın getirdiği tevhidî dinden sapıp insanlara ilâhlık taslamalarının açık bir göstergesidir. Papalar, kendilerini rabler ilan ederek, insanları saptırmışlar ve onlara rablıklarını kabul ettirmişlerdi. Allah Teâlâ bu durumu Kur’an-ı Kerimde şöyle dile getirmektedir:
“Onlar hahamlarını, papazlarını ve Meryemoğlu İsa Mesih’i, Allah’tan başka rabler edindiler. Halbuki onlar, ancak “bir” olan ve kendisinden başka ilâh olmayan Allaha ibadet etmekle emrolunmuşlardı” (et-Tevbe, 9/31).