Ribâ’l-Fadl: Ölçü veya tartıyla alınıp satılan şeyleri, kendi cinsleriyle peşin olarak, karşılığı olmayan bir fazlalıkla değişmek.
Bir dirhem gümüşü, bir buçuk dirhem gümüş ile, peşin olarak değişmek, ribâ’l-fadl olur. (İbn-i Âbidîn)
Hanefî Mezhebi’ne göre, “Riba’l-Fadl” denilen faiz çeşidinin haram olmasının illeti / sebebi mübadele edilecek mallar arasında cins ve ölçü-tartı birliğinin bulunmasıdır. Buna göre mübâdele edilecek iki malın hem cinsleri, hem de ölçü-tartı sınıfları aynı ise peşin olarak ve eşit miktarlarda mübadele edilmek durumundadır. Aksi takdirde faiz gerçekleşmiş olur. Örneğin sekiz ölçek buğdayın dokuz ölçek buğdayla -peşin olarak da olsa, kaliteleri farklı da olsa- mübadele etmek, Riba’l-Fadl olarak bir faizdir.(V. Zuhaylî, el-Fıkhu’l-İslamî, 4/676-77).
Bu şartların tahakkuk etmediği mallarda / ölçülen-tartılan cinsten olmayıp da sayılan veya metre olarak hesaplanan cinsten olan mallarda faiz söz konusu değildir.(a.g.e). Buna göre, cep telefonları faizin geçerli olduğu mallardan değildir. Bu sebeple bir cep telefonunu iki cep telefonu ile mübadele etmek faiz değildir.
Şafii Mezhebi’ne göre “Riba’l-Fadl” denilen faizin illeti “tu’miyet ve semeniyettir”(Yani gıda, meyve, tedaviye yönelik her türlü yiyecek maddesi ile altın, gümüş ve paradır). Demek ki, bu iki maddeden olan eşya arasında faiz cereyan eder. Buna göre, mübadele edilen mallar aynı cinsten olursa -söz gelimi- buğday ile buğday, nakit ile nakit arasında bir mübâdele söz konusu olduğu zaman, şu üç şartın gerçekleşmesi gerekir: