RİCÂL-İ GAYB: Her devirde bulunan fakat herkesçe tanınıp bilinmeyen ve görülmeyen, dünyânın nizâmı ile vazîfeli mübârek, büyük zâtlar.
Nûr Muhammed Pünti, ricâl-i gaybdendir. (İmâm-ı Rabbânî)
Özellikle ricâlu’l-gaybın varlıklar üzerinde tasarruf edişi, iyi anlaşılması gereken temel noktalardan biridir. Tasavvufta uzman olmayan alandışı kişiler, tasavvuftaki kozmik yetki ya da tasarruf konusunu tam olarak anlayamadıkları için, başta kutub olmak üzere ricâlu’l-gaybı ilâh olarak algılama yanlışına düşmekte ve böylelikle de ricâlu’l-gayb telâkkîsine karşı çıkmaktadırlar. Hatta bazen de eleştirilerin dozunu kaçırmaktadırlar.
Halbuki varlıkta mutlak tasarruf sadece Allah’a ait olup, ister melek ister kutub olsun, hiçbir mahlûkât ilâh olamaz. Zaten tasavvufta da böyle bir iddia asla görülmemiştir. Fakat Allah, tasarruf için melek ve insan dâhil çeşitli vasıtalar kullanır.
Dolayısıyla ricâlu’l-gayb, evrendeki düzenin işleyişinde vasıta konumundadırlar.
Anlaşılan o ki, ricâlu’l-gayb ve benzeri konuların tam olarak idrak edilebilmesi, ancak aklın ve duyuların ötesinde birtakım manevî mertebelere ulaşmakla ve tasavvufî tecrübeye sahip olmakla mümkündür.