RUHBÂN: Evlenmeden bekâr yaşamayı tercih eden, dünyâdan yüz çevirip, insanlardan uzak yaşayan kimseler, râhibler. Hıristiyanlıkta sâdece ibâdetle meşgûl olan din adamları sınıfına verilen ad. Hıristiyan din adamları evlenmedikleri ve insanlardan uzak yaşadık ları için bu ad verilmiştir.
İnsanların îmân edenlere düşmanlık bakımından en şiddetlisi, andolsun ki, yahûdîlerle Allah’a eş koşanları bulacaksın. Onların îmân edenlere sevgisi bakımından daha yakınını da andolsun “Biz nasrânîleriz” diyenleri bulacaksın. Bunun sebebi şudur: Çünkü onların içinde keşişler (ilim ve ibâdetle meşgûl olanlar) ve ruhbanlar vardır. Şüphe yok ki onlar (hakkı îtirâf husûsunda o derece) büyüklenmek istemezler. (Mâide sûresi: 82)
İslâmiyet’te ruhbanlık yoktur. (Hadîs-i şerîf-Menâhic-ül-İbâd)
Papaslar herkese ruhbanlığı emrettiğinden, bunu önlemek için Muhammed sallallahü aleyhi ve sellem Eshâbının (Peygamber efendimizin arkadaşları) bekâr yaşamasını yasak etti. Bir hadîs-i şerîfte; (Nikâh yapmak benim sünnetimdir. Sünnetimi yapmıyan kimse benden değildir” buyurdu. Allahü teâlânın yolunda yalnız ruhbanlıkla yürünebilir düşüncesini gönüllerden çıkardı. (Saîdeddîn Fergânî)