Allah’ın buyruklarına aykırı düşen, dinen suç sayılan davranışlar İslâm şerîatının ve temiz insan fıtratının yapılmamasını emrettiği hususlar Arapça’da günâh’ın karşılığında; İsm, zenb, isyan, cürm kelimeleri kullanılır. İsm, günâhın tam karşılık anlamıdır. Zenb (cürm), insanın Allah’ın rızasını kazanmasını engelleyen; isyan, Allah’a itaat etmemek-demektir (Cürcânî, et-Ta’rifât, s. 9, 107, I51).
Ebû Hüreyre -radıyallahu anh-’dan rivâyete göre Rasûl-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz şöyle buyurmuşlardır:
“Her kim günde yüz kere:
“Allah’tan başka hiçbir ilâh yoktur, sâdece O vardır. O tektir ve şerîki (ortağı) yoktur. Mülk O’nundur, hamd de O’na mahsustur. O, her şeye kâdirdir/her şeye gücü yeter.” derse o kimse için on köle azâd etmiş sevâbı verilir, yüz hasene yazılır, yüz günâhı silinir, o gün akşam oluncaya kadar bu ona şeytana karşı siper olur. Hiç bir kimse ecir bakımından onu geçemez, ancak bunu ondan fazla söyleyen kimse müstesnâ.” (Buhârî, Ezân, 155; Tecrîd-i Sarîh Terc. 2/910-915)
“Allah’ım! Gaybı bilmen ve mahlûkât üzerinde sâhip olduğun kudret hakkı için, hayât benim için hayırlı olduğu müddetçe beni yaşat, vefât etmek benim için hayırlı olduğunda da beni vefât ettir.
Allah’ım! Gizlide de açıkta da Sen’den korkmayı istiyorum, rızâ ve gadap hâlinde de hak sözden ayrılmamayı istiyorum, fakirlik ve zenginlikte de iktisatlı ve îtidâl üzere olmayı istiyorum.
Sen’den tükenmeyen bir nîmet (âhiret nîmetlerini) istiyorum. Sen’den sona ermeyen bir göz nûru (neslimin benden sonra güzel bir şekilde devâm etmesini, namazlarımı en güzel şekilde kılabilmeyi, muhabbeti, huzûr ve saâdeti) istiyorum.
Sen’den, tâyin ettiğin kadere rızâ gösterebilmeyi istiyorum. Sen’den, öldükten sonra huzûr ve sükûn içinde bir hayat istiyorum. Sen’den cemâline bakmanın lezzetini ve Sana kavuşma şevki istiyorum. Bütün bunları sabredilemeyecek bir zarar ve dalâlete düşürücü bir fitneden uzak olarak vermeni istiyorum.
Allah’ım! Bizi îman zînetiyle süsle ve bizi doğru yolda giden hidâyet rehberleri kıl!” (Nesâî, Sehv, 62; İbn-i Hanbel, IV, 264; Hâkim, I, 705)
Kaynak: Mahmud Sami Ramazanoğlu, Dualar ve Zikirler, Erkam Yayınları