Bu salâtü selâmın bir çok salâtü selâma bedel olduğu rivayet edilmektedir. Aynca hangi niyet için okunursa, Allah’ın emri ile o niyet tahakkuk eder. Korkulara karşı ve sıkıntılara karşı da okunur. Hastalara okunur, üflenir. Hülâsa bir çok dertlere devadır.
Zira dört büyük halifenin, Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali efendilerimizin devam ettikleri ve dört mezhep imamlarımızın evrad ittihaz ettikleri bir düsturdur. Temiz itikad ve kuvvetli bir niyetle okunması şarttır.
Dört büyük mezhep sahibinin getirmiş oldukları çok şümullü salâtü selâmdır. Bunda çeşitli sığınmalar ve Allah’a yapılan yalvarmalar hepsi bizim için, bizim menfaatimiz içindir.
Kıyamet gününde bütün peygamberler bizim peygamberimize başvuracaklar ve O’ndan şefaat isteyeceklerdir. Çünkü bizim peygamberimizin peygamberliği umumîdir. Mevlâ’nın yanında O’nun hatırı büyüktür.
Cenab-ı Hak bir âyetinde: “Sen en yüce ahlâk üzeresin. ” buyurmuştur. Yine bir hadis-i kudside Cenab-ı Hak: “Ey habibim, sen olmasaydın ben eflâki halketmeyecektim. buyurdu.
Hülasa, âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamberimiz’e; Allah’ın, meleklerin, bütün peygamberlerin salâtü selâm okudukları anlaşılmaktadır. Bundan O’nun derecesinin ne kadar âli olduğu anlaşılmalıdır.
Öyle ise, Peygamberimize biz de devamlı salâtü selâm getirmeliyiz. O’nun şefâatini istemeliyiz. O’nun şefâati olmadan bağışlanmamız güçtür. Her işimizin başında ve sonunda Resûlullah’a salâtü selâm okumalıyız. Ancak bu vesile ile O’nun yüce şefâatine kavuşmuş oluruz. Çünkü O’nun şefâati bizim kıyamette baştacımız olacaktır.
Türkçe Okunuşu : (Bismillâhirrahmanirrahim,
Allahumme salli ve sellim alâ seyyidinâ Muhammedin fil evveline ve salli ve sellim alâ seyyidinâ Muhammedin fil âhirine ve salli ve sellim alâ seyyidinâ Muhammedin fî külli vaktin ve hinin.
Ve salli ve sellim ala seyyidinâ Muhammedin fil mele ‘il âlâ ilâ yevmiddin ve salli ve sellim alâ cemiil enbiyâi vel mürseline ve alel melâiketil mukarrebîne min ehlissemâvâti ver erdine.
Ve radiyallâhu tebâreke ve teâlâ an sâdâtina zül kadril aliyyi vel fahril celiyyi Ebi Bekrin ve Ömere ve Osmâne ve Aliyyin, ve alâ eimmetil erba ’atil müctehidîne vettâbiîne lehum bi ihsânin ilâ yevmiddin, uhşurnâ verhamnâ maahum, bi rahmetike ya erhamerrâhimîne.)
Anlamı : “Rahman ve Rahim olan Allah adıyla,
Allah’ım, peygamberlerin öncüsü olan Muhammed üzerine rahmetini akıt, yine bütün peygamberlerin sonuncusu olan Muhammed Mustafa üzerine rahmet eyle. Her zaman ve her an O’nun üzerine bereketini indir. Yüce makamlarda bulunan meleklerin tarafından kıyamete kadar O’na rahmet indir. Bütün peygamber ve mürselîn tarafından da O’nu yad ettir.
Yerde ve gökte bulunan Sana yakın melekler tarafından istiğfar ettir, rahmet yağdır. Allah, büyüklerimizden razı olsun, yüce şeref sahibi olan onların himmetlerine bizi eriştirsin. Hâsseten, Ebu Bekir, Ömer, Osman, Ali efendilerimizin ve dört imamın ve kıyamete kadar onlara tâbi olanların himmetlerini bizlere nasip eyle. Bizi onlarla beraber haşreyle, bize onlarla merhamet eyle. Rahmetinle ey merhametlilerin en merhametlisi.(30)
Dipnot
30. Mecmûatu’l-Ahzab, c. 1, s. 586.
