Abdullah Bin Mesut radıyallahu anh zayıf, nahif bir kişi idi. Tatlı bir sesi, sevimli bir yüzü vardı. Müslüman olduktan sonra her Müslüman gibi o da sıkıntılarla karşılaşmıştır. Bütün Müslüman kardeşleri gibi eziyet ve işkencelerden kendisini kurtaramamıştır. Müşriklerin yaptığı eziyetlerden kaçmak için Habeşistan’a hicret eden kafile içinde bulunmuştur. Daha sonra Medine’ye ilk hicret edenler arasında yerini almıştır. Medine’ye hicret ettikten sonra Resûlullah (s.a.v.) onunla muhacirlerden Zübeyr b. Avvâm ve Ensardan Muaz b. Cebel’i kardeş ilan etmiştir.
Hz. Abdullah B. Mesud’un Duası
Allah’ım! Senden geri dönmeyen bir iman, bitmek bilmeyen bir nimet ve huld cennetinin en üstün derecesinde Peygamberinle arkadaşlık isterim. Bana kesilmeyen bir göz aydınlığı ver.
Senden başka ilâh yoktur, senin vâ’din haktır, senin likan haktır, cennet haktır, cehennem haktır, Peygamberlerin haktır, kitabın haktır, Muhammed haktır.
Ey Rabbimiz! Aramızı düzelt, bize İslâmiyet yolunda hidayet eyle, bizi karanlıktan aydınlığa çıkar. Yüzümüzü, açık gizli bütün kötülüklerden çevir. Gözlerimizi, kulaklarımızı, kalplerimizi, işlerimizi ve çoluk çocuğumuzu bize mübarek kıl, günahlarımızı ört. Şüphe yoktur ki, sen, çok merhametli ve günahları örtensin. Bizi, nimetine razı olan, nimetini övüp sana şükredenlerden kıl ve nimetini bizden esirgeme.
Allah’ım! Bana ihsan ettiğin o büyük nimetinle, beni dûçâr eylediğin belâ ve musibetlerinle, bana verdiğin iyilik ve ihsanlarınla beni cennete koymanı senden dilerim. Allah’ım! Beni fadl, minnet ve kereminle cennete koy.