Hz. Ali (ra) peygamber değildir; Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav)’in ashabı, damadı ve dördüncü halifedir. Hz. Ali’nin harika bir ilme sahip olduğu, eşsiz bir şecaate, fevkalade bir takvaya, şah-ı velayet unvanını alacak kadar büyük bir velayete sahip olduğu tarihi bir gerçektir.
Peygamber Efendimize (a.s.m.) Nübüvvet vazifesi verildiğinde Hz. Ali (r.a.) hemen imân etti ve ilk imân edenler safında yerini aldı. Bu sıralarda on yaşlarındaydı. Resulullah (asm)’ın amcasının oğlu, damadı, dördüncü halife. Babası Ebû Talib, annesi Kureyş’ten Fâtıma binti Esed, dedesi Abdulmuttalib’tir.
DUASI
Allah’ım! Bu adam senin kulundur ve iki kulunun oğludur. Sana misafir gelmiştir. Sen ise misafir kabul edenlerin cömerdisin. Onun kabrini genişlet ve günahlarını bağışla. Zira biz onu iyi biliyoruz. Bununla beraber sen onu bizden daha iyi bilirsin. Senden başka ilâh bulunmadığına, Muhammed(s.a.v.)’in kulun ve Resulün olduğuna şahitlik ederdi.